Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Erzurum’u bir Davos yapmak üzere yola çıkmış bulunuyoruz" dedi.
Başkan Mehmet Sekmen, EİT 2025 Turizm Başkenti ve Palandöken Ekonomi Forumu toplantısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Erzurum’un EİT ülkeleri 2025 Turizm Başkenti ilan edilmesinin ardından kentte önemli etkinlikler yapıldığını belirten Başkan Sekmen, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Palandöken Ekonomi Forumu toplantısı yapılıyor. Bu foruma uluslararası ve ulusal düzeyde iş adamları, iş konseyleri, siyasiler, uluslararası düzeyde bakanlar diplomatlar katılıyor. Çok önemli açıklamalar yapılıyor. Bu her yıl geleneksel olarak yapılacak. Şehrimizin adına çok önemli bir gelişme. Erzurum’u bir Davos yapmak üzere yola çıkmış bulunuyoruz. Gerek Palandöken ve gerekse konaklı kayak merkezimizi çok önemli kış sporları için önemli bir alta yapıya sahip. Kayak merkezlerimiz Davos olacak. Önümüzdeki süreçte çok önemli iş konseyleri ve uluslararası toplantılara ev sahipliği yapacağız" diye konuştu.
Türkiye’nin gerek küresel ve bölgesel düzeyde önemli aşamaları yakalamış durumda olduğunu ifade eden Başkan Sekmen, "Şu anda dünyanın içinde bulundu ekonomik sorunlar Avrupa’nın savunma sorunları gibi konularda Türkiye’nin önemi artmış durumda artmaya devam ediyor. Türkiye’yi AB’ye almayan Avrupa ülkeleri artık Türkiye ile yakınlaşarak artık Türkiye’yi de içlerine almak istiyorlar. Türkiye savunma alanında yakalamış olduğu imkanlarla dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmiş durumda. Malumunuz bugüne kadar Türkiye 20 yıl öncesinde savunma sanayinde yüzde 20 seviyelerinde yerli imkana iken bugün yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Bu diğer alanlarda da böyle" dedi.
Ekonominin bir milletin hayat damarlarından biri olduğunu söyleyen Sekmen, "Üretim, yatırım ve istihdam olmadan ne kalkınmadan söz edilebilir, ne de istikrarlı bir gelecek inşa edilebilir. Bu bağlamda Türkiye, son yirmi yılda atmış olduğu kararlı adımlarla sadece bölgesel bir güç değil, küresel ölçekte söz sahibi bir aktör olma yolunda büyük mesafeler katetmiştir. Yatırım dostu politikalar, güçlü altyapı hamleleri, finansal reformlar ve yeni nesil teknolojilere yapılan yatırımlar sayesinde Türkiye bugün, dünyanın dört bir yanından yatırımcıların güvenle yöneldiği bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Elbette ki yolumuz güllük gülistanlık değildir. Zaman zaman dalgalanmalar, küresel krizler, jeopolitik riskler karşımıza çıkar. Ancak unutmayalım ki ’Denizin durgunu kaptanı yetiştirmez.’ Bizler her dalgayı aşarak, her fırtınayı yenerek bugünlere geldik. Her sınama bizi daha güçlü, daha dirençli kıldı. Bugün de Türkiye, genç ve dinamik nüfusu, stratejik coğrafi konumu, çeşitlenen üretim yapısı ve büyüyen iç pazarıyla yatırımcılara eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Anadolu’nun dört bir yanında yükselen organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme merkezleri, yenilenebilir enerji sahaları, savunma sanayi projeleri ve tarım teknolojileri yatırımları, geleceğin Türkiye’sinin temellerini bugünden atmaktadır" diye konuştu.
Erzurum’un tarih boyunca ticaretin, ilmin, irfanın kavşak noktası olduğunu anlatan Başkan Sekmen, "İpek Yolu’nun kalbinde parlayan bu kadim şehir, bugün de lojistik merkezleri, kış turizmi projeleri, tarım ve hayvancılık yatırımları, gastronomi turizmi ile yatırımcılara benzersiz fırsatlar sunuyor. ’İş bilenin, kılıç kuşananın’ der atalarımız. İşte biz de aklımızı, bilgimizi, cesaretimizi kuşanarak bu toprakların bereketini yeniden canlandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bir tohum ekildiğinde sabırla beklenir, umutla sulanır, emekle büyütülür. Türkiye de bugün ektiği reform tohumlarını yarın güçlü birer meyve olarak devşirecektir. Katma değerli üretimi artırmak, sanayiyi dijitalleştirmek, yeşil enerjide söz sahibi olmak, gıda güvenliğini sağlamak ve lojistikte bölgesel bir üs haline gelmek ana hedeflerimizdendir. Dünya artık eski dünya değildir. Küresel dengeler değişmekte, üretim ve ticaret ağları yeni merkezler aramaktadır. İşte Türkiye, tam da bu değişimin merkezinde, yeni dünyanın yükselen yıldızı olmaya adaydır. Ülkemiz, genç nüfusuyla bir dinamizmin; köklü tarihiyle bir tecrübenin; stratejik konumuyla bir jeopolitik avantajın adıdır. Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan eşsiz coğrafyamız, üç saatlik bir uçuş mesafesiyle milyarlarca insana erişim sağlama imkânı sunmaktadır. Bu sadece coğrafi bir üstünlük değil, aynı zamanda üretim, lojistik ve ticaret açısından da paha biçilmez bir fırsattır. ’Yerinde duran yerinde sayar’ derler. Türkiye artık yerinde durmuyor; koşuyor, atılıyor, sıçrıyor, her alanda çağ atlıyor. Yatırım bir güven işidir. İtimat olmazsa ticaret de olmaz. Türkiye, siyasi istikrarı, güçlü hukuk sistemi, yatırımcı dostu teşvik mekanizmaları ve genç iş gücüyle yatırımcılarına güven veren bir iklim sunmaktadır. Bu topraklar sadece sıcak parayı değil, uzun soluklu yatırımları, sürdürülebilir ortaklıkları, kalıcı dostlukları beklemektedir. Bizim anlayışımızda yatırımcı, misafir değildir; ev sahibidir. Türkiye’de her taşın altında alın teri, her damla suda emek vardır. Gelin bu emeğe, bu alın terine ortak olun. Gelin birlikte daha güçlü bir geleceği inşa edelim. Çünkü biz biliriz ki; ’Birlikten kuvvet doğar.’ Devletimizin kararlı liderliği, özel sektörün girişim ruhu ve milletimizin çalışkanlığıyla Türkiye önümüzdeki yıllarda adını, dünyanın en büyük ekonomileri arasında daha yüksek sesle duyuracaktır. Bizi birbirimize kenetleyen değerlerimiz, bizi ayakta tutan inançlarımız ve bizi ileriye taşıyan hayallerimiz vardır. Ve biz bu hayalleri yarım bırakmayacağız. Geceyi sabah edecek, taş üstüne taş koyacak, alın terini berekete dönüştüreceğiz. Unutmayalım ki tohum toprakla buluşmazsa ağaç olmaz, emek alın teriyle yoğrulmazsa ürün vermez. Türkiye, ektiği her tohumu büyük bir sabır ve inançla büyütmektedir. İnanıyorum ki bugün atılan her adım, yarının güçlü, müreffeh ve bağımsız Türkiye’sinin müjdecisi olacaktır" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: