Bir zamanlar köy hayatının ayrılmaz parçası olan tahtadan yapılmış yayıklar, artık geçmişin izlerini taşıyan nostaljik birer eşya haline geldi. Kars’ın Selim ilçesi Kekeç köyünde bir evde saklanan yayık, ziyaretçileri çocukluk anılarına götürüyor.
Geçmişin kokusunu taşıyan yayıklar, özellikle köylerde ve yaylalarda ninelerin, annelerin elleriyle yaptığı ayran ve tereyağının hatırasını bugün hâlâ yaşatıyor. Bir zamanlar evlerin en önemli eşyalarından biri olan yayıklar, artık kullanılmıyor. Modern ev aletleriyle birlikte unutulmaya yüz tutan bu eşya, artık sadece eski fotoğraflarda ya da köy evlerinin köşelerinde yer bulabiliyor.
Nostaljik görüntülerin başrolü olan yayıklar, 50 yaş üstü birçok kişi için sadece bir ev eşyası değil aynı zamanda anıların ve geçmişin simgesi. Bugünün büyükleri, çocuklarına ve torunlarına yayıkları göstererek eski günlerden, yaylada geçirilen yazlardan, annelerinin sabah erkenden kalkıp ayran yaptığı günlerden bahsediyor. O yayıkların çıkardığı ses bile hafızalarda derin bir iz bırakmış durumda.
Kars’ın Selim ilçesine bağlı Kekeç köyünde yaşayan Menice Başkaya adlı nine, evinde hâlâ bir yayık bulunduruyor. Köye gelen ziyaretçiler bu eski eşyayı görünce adeta geçmişe yolculuk yapıyor.
Başkaya, yayığı gösterirken, “Bu yayıkla kaç sabah tereyağı çaldım bir bilseniz” diyerek duygusal anlar yaşıyor.
Birçok kişi için artık sadece bir fotoğraf karesinde rastlanan yayıklar, Anadolu kültürünün unutulmaya yüz tutmuş ama derin izler bırakan sembollerinden biri olmaya devam ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: