BİZİ BU HALE GETİRENLER
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Ülke bu hale nasıl geldi, kimdir sorumlusu herkes biliyor. Tüm dünya şaşkınlık içinde bizi ve bizi bu hale getiren beceriksiz iktidarı izliyor. Ama milleti bu iktidara mecbur eden başkalarının hiç mi sorumluluğu yok. Elbet de var. Hem de çok. Bu iktidarın uzun süre devam etmesine çanak tutan yetersiz ve tutarsız bencil muhalif siyasilerin çok büyük sorumlulukları vardır.
Yönetemediniz ülkem çok geri kaldı. Millet mağdur oldu. Ne diyelim talihsizlik. Ama yalan ve iftira ile ülkeyi yönetmek hiç yakışmıyor. İşte son yaşanan bir olay. İBB Başkanı Cumhurbaşkanı aday olacağını açıklıyor. Hadi dört koldan saldırı. İftiralar kırıla gidiyor. Diploması sahte imiş. Ama adamın tapu gibi diploması var. Hem lisans, hem de yüksek lisans diplomaları var. Peki neden bu iftira. Amacınız iftira ile milletin gözünde küçük düşürmek. Bu neresinde vicdan var. Bunun neresinde ahlak var. Bu diploma iftirası siyasetin ne hale geldiğini gösteriyor.
Bir tarafta çöken ekonomi ile milleti yoksulluk içinde inim inim inleten iktidar diğer tarafta yaptığı İmamoğlu hedefli algı operasyonları baskısı ile ülkemin dış dünyadaki görüntüsü asla bize yakışmayan bir noktaya gelmiştir. İşte kirli siyasetin geldiği nokta.
- Siyaset de seviye hiç bu kadar düşmemişti.
- Yalan ve iftiraya dayalı siyasi rekabet bu kadar olmamıştı.
Artık ilkesiz siyasilerin gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Dün eleştireceksin bu gün sıkılmadan savunacaksın. Sık sık fikir ve parti değiştireceksin. Çıkar, menfaat, makam ve mevki peşinde koşacaksın. Evet bir ahlaksız siyaset dönemi yaşıyoruz.
Ülke bu hale geldi. Sorumlu AKP iktidarı. Ancak bu partinin bu kadar uzun süre iktidarda kalmasında rolü olanlar unutulmamalı. İşte yakın zamanda yaşananlar.
Kemal bey ve arkadaşları. Kurultayda parti yönetimini kaybettiler. Fakat sanki dünyaları yıkıldı. Bir türlü bu kaybetmeyi kabullenmediler. O tarihten sonra yeni yönetim ve partiye karşı sinsi sinsi olumsuz bir tutum ve davranış içinde oldular. Ülke yangın yerine dönmüş, millet inim inim inliyor. Bu beyler hep parti yönetimine yeniden nasıl gelebiliriz tutumu içinde oldular. Kurultay istiyorlar. Kaybettikleri kurultayın şaibeli olduğu konusunda bir çaba içindeler. Yani iktidarın değirmenine su taşımak için seferber olmuşlar. 13 yıl partinin başında kalmışlar ve seçimlerde bir başarıları yok. Bir parti saltanatı kuran ve iktidarın ömrünü uzatmaktan başka bir marifeti olmayan bu beylerin iktidar yolunda yürüyen partilerine bu kadar zarar vermelerine ne denir adını siz koyun. Şimdi ise aynı bencil ihtiraslarınız devam etmesi akıl alır gibi değil. Gerçekten bu kadar da olur mu pes doğrusu beyler. Bu siyasetin bir rezil yüzü.
Meral hanım. 2017 yılında İyi Partiyi kurdu. Çok isabetli bir karar olmuştu. Muhalefetsiz siyaset de yeni bir dönem başlamıştı ve muhalefet hareketlenmişti. İktidar artık rahatsız olmaya başlamıştı. Hakaretler ve tehditler kırıla gidiyordu. Bunlar karşısında partisinin bir gurup toplantısında Meral hanım şöyle diyordu ’’ Ölsem de, öldürülsem de, tehdit edilsem de, tek kişi kalsam da, bu mücadeleden dönersem namerdim, namussuzum, şerefsizim’’ diyordu. Herkes alkışlamıştı. Bir kadın siyasetçinin bu kadar yürekli bir duruşu topluma umut vermişti ve partisi de adım adım yükseliyordu. Ancak 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin yanlışları ve Kemal Beyden sonra seçimin kaybedilmesinin ikinci sorumlusu olunca parti başkanlığını bıraktı. Olması gerekendi. Ama o da rahat durmadı. Hemen iktidarın kayığına bindi. Hemen görüşmeler başladı. Kurduğu partiyi yıpratmak için ne gerekiyorsa onları yapmaya başladı. Vekiller istifası başladı. Yarın ne olacağını artık herkes biliyor. Peki bu kadar kısa zamanda bu dönüş ne için yapılıyor. Hani yemin etmiş’’ bu mücadeleden dönersem namerdim, namussuzum, şerefsizim ‘’ demiştin. Bu ağır yemin ve bu dönüş. Olur olur da bu kadarı da olur mu Meral hanım.
Devlet bey. Siyası hayatınızda akçeli işlerde hiç olmadınız. Hiç kimse bu konuda bir şey demedi. Hala da denmiyor. Bu bir siyasetçi için onurdur. İktidarın yanlışlarına yönelik yapmış olduğunuz muhalefet takdirle karşılanıyordu. Halkın dert ve sorunlarını yüksek sesle dile getiriyordunuz. Çok ağır eleştiriler yapıyordunuz. Söylediklerinizin tümünü burada yazmam mümkün değil. Ama ‘’iki yanlıştan bir doğru, senden cumhurbaşkanı olmaz’’ dedin. Şimdi ise ‘’Ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın, onun için yanındayız, beraberindeyiz, yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz’’ diyorsun. Çok ağır hakaretler ettin, asla cumhurbaşkanı olamaz dedin. Şimdi ise kurtarıcı lider olarak görüyorsun. Peki neden bu destek. Millet hep bunu merak ediyor. Bu olacak şey mi. Ülke çok kötü yönetiliyor. Sizde buna destek veriyorsunuz. Yapmayın siz ve partiniz ülkenin bu gidişine seyirci kalamazsınız. Hala sizin ülke için doğru olanı yapacağınızı bekleyenler var.
Daha başkaları yok mu? Elbet de var. Bunları herkes tanıyor. Kurtulmuş. Soylu gibi. Parti kurdular, iktidarı çok ağır bir şekilde eleştirdiler, daha sonra gel deyince koşa koşa gittiler, makam ve mevki sahibi oldular. En son Gelecek ve İyi partiden ayrılıp iktidar partisine geçen vekillerin rozet takma görüntüleri onlara oy veren vatandaşları kahretmiştir. Ama onların hiçbir şey umurlarında değildi. Üstelik bir anayasa hukuk profesörü dün ağır eleştiriler yaptığı iktidar partisine hiç sıkılmadan geçebildi. İşte siyaset de ve siyasetçi de seviye bu.
Bu iktidarı gelişinde doksanlı yılların parti genel başkanlarının öngörüsüz ve bencil siyasi tutarsızlıkları olmuştur.
Millet yağmurdan kaçıyım derken doluya tutulmuştur.
2002 yılı sonrası muhalefet ise yetersiz kalmıştır. Halkı ikna edecek politikalar üretemedikleri gibi halka umut olacak bir lider çıkaramamışlardır. Parti yönetiminde kalmak onlar için yeterli olmuştur. Bu iktidardan bıkan millet 2019 yerel seçimlerinde tavrını koyarak İstanbul ve Ankara başta olmak üzere muhalefetin bir çok büyükşehir belediye başkanına destek olmuştur. Bu belediye başkanları başarılı hizmetleri ile millete umut olmuş ve artık bu iktidar gidiyor kanaati oluşmuştur.
Nihayet 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşandı. Yüzde yüz kazanılacak seçim kaybedildi. Yine olmayacak şeyler oldu. Akıl, mantık, vicdan bir tarafa bırakıldı. Ülkenin yarını heba edildi. Fırsat bu fırsat ben olmalıyım, benim hakkım egosu ağır bastı. Bencil arkadaşlarının gazı ile aday olundu. Nihayet olmayacak şey oldu, seçim kaybedildi. Yüzünüz ak olsun. Şimdi ise hala yeniden parti yönetimine nasıl gelebilirim utanmazlığı içinde sinsi sinsi planlar peşindeler.
Ülkem bu hale beceriksiz iktidar ile bu iktidara destek olan çıkarcı ve menfaatçi siyasiler yüzünden gelmiştir.
Millet bu başarısız iktidarı ve bu iktidarın hala devam etmesinde rolü olan iki yüzlü siyasetçileri asla unutmayacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: