BU ACILAR NE ZAMAN BİTECEK
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Bu kafa ile bu acılar bitmez
Hiçbir şeyden ders almayanlarla bu acılar bitmez.
Bu sistem ve bu kötü sistemin beceriksiz yöneticileri yüzünden bu acılar bitmez.
6 şubat 2023 Kahramanmaraş Pazarcık-Elbistan depremleri üzerinden 2 yıl geçti. Hatay ve Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ilimiz etkilendi. Öyle etkilendi ki bazı illerimizin binalarının nerdeyse yarısı yıkıldı. Hatay bir enkaz şehrine döndü. Yine deprem ülkesi olduğunu hatırladık. Yaraları en kısa zamanda saracağız, sorumlu olanlar hakkında gereken yapılacak söylem ve yalanları ile kendimizi avuttuk. Ama ateş yine düştüğü yeri yaktı. Bizde acılı anları günlerce görsel basından yüreğimiz sızlayarak izledik. İçimizden sorumlular hakkında çok şey söyledik ama o sonuçları önleyemedik.
Günlerce enkazlar altın gelen kurtarın bizi sesleri karşısında çaresiz kaldık.
Bağıra bağıra öldüler. O sesler hala kulaklarda çınlıyor.
Can kayıplarını önleyemedik.
Deprem sonrası yaraları hala saramadık.
Hala o acı sesleri ve acıları yaşayan insanların dertlerine çare olamadık.
En acı olanı ise hala yakınlarını bulamayan acılı yüreklerin olması
Çok acılar yaşandı. Her acının ayrı bir hikayesi var. Yıllar geçse de unutulmaz.
- Enkaz altındaki kızının elini saatlerce tutup bırakmayan babanın o resmi asla unutulmaz. Ebrar sitesi enkazı altın kalan 16 yaşındaki kızın Babası Mesut Hançer’’ Kızımla birlikte yedi canımı defnettim. Prensesim Irmak enkaz altıntayken saçını okşadım, yüzünü öptüm. Hiç bırakmadım elini. Kızım gitti kalbim, ciğerim, yüreğim, bedenim gitti. Beni de aldı götürdü. Kolum kanadım kırıldı’’ diyerek yaşadığı o acıyı dile getirdi.
- Depremde eşi ve iki çocuğunu kaybeden baba Bozkurt her gün Kapıçam şehit mezarlığına giderek onlara hediyeler götürüyor. ’’ Eşim kahveyi çok severdi her gün ona kahve yapardım. Şimdi ise mezarlarına geliyorum onlarla dertleşiyorum, onlarla sohbet ediyorum. Çocuklarımın çok sevdiği oyuncakları, kıyafetleri, depremde yırtık olarak çıkardığımız kıyafetleri hepsi arabamda, onları kokluyorum, onlara bakıyorum’’
- 1400 kişiye mezar olan Ebrar sitesinde 69 yakının kaybeden Mehmet Tuzcu depremden saatler önce ziyaret ettim ayrıldım ve deprem sonrasında annemi, babamı, kız ve erkek kardeşimi, babaannemi ve yakınlarımı kaybettim. Normalde birisi evde ölse eşyaları, fotoğrafları, anıları kalır ama şimdi hiçbir şey kalmadı. Bir fotoğraf dahi kalmadı diye yakındı.
- Depremde yedi yaşındaki kızı yanı sıra 101 akrabasını kaybeden Hatice Tümsavaş ‘’ Tavan çökmüştü, nefes zor alıyorduk, ciğerlerim ağzıma geliyordu, ağrı hissetmiyordum o an, çünkü çocuklarımın ağlama sesleri ve kızım elif’in ölümü bana daha çok ağır gelmişti’’.
- Özel Eğitim öğretmeni Metin Acıpayam 117 öğrencisinden 92 sini kaybetmişti. Her mezarlık ziyaretinde acı bir manzarayla karşılaşıyorum diye ifade ediyor’’ Bu zamana kadar hiç yaşamadığım bir acı, sanki bir hançer saplanıyor yüreğinize. Çünkü mezarların her sırasında mutlaka bir öğrencimize, öğrencim yoksa ailesine, amcasına, teyzesine, halasına rastlıyorum. Bu da beni çok üzüyor’’.
Yaşanan binlerce acı hikayeden birkaç ses böyle yankılanıyordu. Ülkem asırlardır bu acı hikayelere tanık oluyor. Ama bu acılara dindirecek yürekli, yiğit siyasi yöneticileri bir türlü bulamadık.
- dan sonra en fazla can kaybı olan 3 büyük deprem;
- 1939 Erzincan depremi 7.9 büyüklüğünde ve 32 962 can kaybı
- 1999 Gölcük depremi 7.4 büyüklüğünde ve 17 408 can kaybı
- 2023 Kahramanmaraş Pazarcık-Elbistan depremleri 7.7-7.6 büyüklükleri ve 53 578 can kaybı olmuştur.
- 1900-2025 yılları arasında olan tüm depremlerde 146 910 can kaybı olmuş ve her yıl 1185 vatandaşımızı kaybetmişiz.
Depremlerin büyük acılarla sonuçlanması gerçekten insanın vicdanını sızlatıyor.
- Binlerce can kaybı
- Dağılan ve kaybolan aileler
- Acılarla baş başa kalan acılı yürekler
- Harabeye dönen şehirler
- Zorlaşan yaşam koşulları
- Önlem almayan beceriksiz yönetimler bu millete yıllardır bu acı gerçekleri yaşatmaktadırlar.
Ege denizi tıkır tıkır sallanıyor. Bu tıkırdama Batı Anadolu’ya doğru geleceği bilimsel bir gerçek.
Asıl canımızı Marmara depremi sıkacak. 1999 Gölcük depreminden sonra geçen 26 yıldır kesin olarak olacağı hatta yaklaşık büyüklüğü dahi söylenen bu depreme karşı hala gerekli önlemi almadık. Başta İstanbul olmak üzere Marmara çevre illeri bu depremden çok ciddi bir şekil de etkilenecektir. Yaşanacak acıları o zaman göreceğiz. Umursayan bir iktidar yetkilisi yok. Daha önemli işleri var. Ne gibi. İBB Başkanı. Adam niye çalışıyor diye kafayı ona takmışlar.
Bir gerçek şu ki merkezi iktidar ve belediye el ele verseydi birlikte şimdiye kadar İstanbul depreme karşı hazır hale getirebilirlerdi. Ben yaparım sen yaparsın kavgasını çok seviyorlar. Böyle ülke yönetilmez. Bu ülke hepimizin. Şimdiden açıkça söylüyorum Marmara depremi sonrasında yaşanacak acıların tek sorumlusu gerekli tedbirleri almayanlar olacaktır.
Sorumluya bakın sorumluya. 1995 depreminden sonra 3 gün içinde şehre su veremeyen Kobe Belediye Başkanı intihar etti. 14 ay içinde yeni evleri inşa ederek Kobelileri içlerine yerleştiremediği için Belediye Başkanı yardımcısı kendini yaktı.
İntihar etsinler demiyoruz, sorumluluğu üzerine alsın istifa etsinler diyoruz. Bolu Kartalkaya yangını aslında sorumlu belli. Ama sorumlu yok.
Siyaset de ülke sevdalısı siyasetçiler çoğunlukta olmadığı sürece ne depremi, ne de diğer ülke sorunları çözemeyiz. Bu acılarda bitmez.
Yorumlar
Kalan Karakter: