DOSTLAR ALIŞ VERİŞTE GÖRDÜ
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Devlet adamlığı sorumluluk ister ve laf olsun diye bir iş yapmazlar. Toplumun önemli bir kısmı bir günlük tüketim boykotunda bulunurken bazı Bakanlar koşarak alış verişe gittiler. Asıl yapacakları işlerde yok olan bu bakanları millet alış veriş de gördü. Ama olsun piyasa fiyatlarını öğrenmiş oldular.
Toplumun tepkisini önemsemeyenler ülke gerçeklerinden kopmuş demektir.
Bu iktidar artık ülkeyi yönetemeyeceğini iyice anlamış olmalı ki, frenleri boşalmış bir tır gibi baş aşağı her tarafı yıkarak gidiyor. Ülke umurlarında değil. Demokrasi falan hiç umurlarında değil. Ekonomi hiç akıllarına bile gelmiyor. Yolsuzluk kırıla gidiyor. Yoksulluk zirve yaptı. Ama en acı olanı yasaklarla iktidar da kalmak için akıl almaz işler yapıyorlar. Yargı eliyle eleştiren ve muhalif olan herkesi sindirmeğe çalışıyorlar. Toplumun büyük çoğunluğu sizden şikâyetçi. Sıkıntıları ve dertleri çok.
İş adamları bile sizden şikâyetçi. Ne diyor TÜSİAD Başkanı ülkedeki sorunların arkasında hukuka olan güvensizlik var. Hukuka güven kalmazsa her alanda güvensizlik, istikrarsızlık ve belirsizlik sirayet eder. Yani güven istediler. Vay neden böyle dedin diye şafak vakti polisle evlerinden alındılar.
İşte iktidar aklı bu. Ülke batmış, bitmiş umurlarında değil.
- Depremlerde yüz binler ölmüş hiç umurlarında değil.
- Otel yangınlarında insanlar ölmüş hiç umurlarında değil.
- Maden kazalarında insanlar ölmüş hiç umurlarında değil.
- Açlık sefalet varmış insanlar geçinemiyorlarmış hiç umurlarında değil.
- Yolsuzluk, yasaklar varmış hiç umurlarında değil.
- Hak hukuk adalet yokmuş hiç umurlarında değil.
- Umurlarında olan tek şey iktidarın devam etmesi. Bunun için de her yol mübah.
Ama hiç yanlışları yok. Eleştirilere son derece tahammülsüzler. Bu yanlışları düzeltmek kimin işi iktidarın ve ilgili bakanlıkların işi. Ama bakanlar alış verişe çıktılar sorunları çözdüler. Hatta Atanmış bir bakan bunları eleştiren Muhalefet liderine artık haddini bil diyor. Asıl hadsizlik ülkeyi sorunlar yumağı haline getirmek değil mi. O Bakana soruyorum Trump sizi hem seviyor hem de hakaretler ediyor. Bir gün haddini bil diyemediniz. Çünkü ondan korkuyorsunuz. Ayrıca Özgür Özel, İmamoğlu tutuklamasını Trump’dan icazet alarak yaptığınızı söylüyor. Bu korkunç bir iddia. Eğer doğru ise ülke bağımsızdır diyebilirmiyiz.
Hatta hiç çekinmeden fetö vari kumpaslarla muhalif siyasi liderleri içeri attınız. Demirtaş, Özdağ ve İmamoğlu şimdi içerde. İmamoğlu kumpası bardağı taşıran son damla oldu ki, üniversite gençliği başta olmak üzere, halk sokaklara inerek demokratik tepkisi gösterdi.
İmamoğlu bunların korkulu rüyası olmuştu ve uykularını kaçırmıştı. Son dokuz il mitinglerinde yaptığı konuşmaları ve adaylığını açıklaması çok rahatsız etmiş olmalı ki önceden hazırlanmış planı devreye sokarak bir kaçağı yakalar gibi göz altına aldılar ve sonra tutukladılar. Delil yok. Gizli tanık iftiraları. Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve daha sonra tutuklanması ülke genelinde tepkiyle karşılandı ve protesto edildi. Bu nedenle de 2 Nisan günüde tüketim boykotu yapıldı. Evet yapılan yanlışlara demokratik tepki hakkını kullandılar. Suç üreterek, gizli tanık iftiraları ile seçimle gelmiş Belediye başkanlarını içeri atılmasını tepki gösterdiler.
Özgür Özel, ‘’Bugün bir avuç cuntacıya karşı milletin gücünü göstermek için gençlerin çağrısına uyarak bir günlük tüketim boykotu gerçekleştirdik. Milletin adayını hapse atmak neymiş iktidar anlayacak’’ dedi.
İktidar mensupları ise, bu bir emperyalist bir oyundur. Ekonomik bağımsızlığımıza yönelik sabotajdır. Mili ekonomiye zarar vermektir. Milli ve yerli malların tüketimini engellemektir diyorlar. Kısaca bu ekonomi çok sağlamdı bu bir günlük boykot ekonomiği batırmış.
İşten anlayan ekonomistler ise bu ekonominin nasıl battığını şöyle açıklıyorlar.
- Ekonomiden anlayan kadro yetersizliği
- Ekonomi biliminden uzak karaların alınmasıyla
- Sık sık Bakan ve Merkez Bankası Başkanı değimiyle
- İtibardan tasarruf olmaz savurganlığıyla
- Yolsuzluk ve rüşvet yaygınlaştı. Daha sonra,
Döviz fırladı, enflasyon patladı ve ekonomi battı. Fiyatlar katlandı ve alım gücü düştü.
İşte milli ekonomiyi batıranlar. En acı olanı da bir tarım ülkesi olan ülkemde tarımı bitirdiler. Tarım ve gıda ürünlerini bir çoğunu ithal ediyoruz. Çay ve buğday ithal eden ülke haline geldik.
Vatandaşın neden boykot yapıyor. Ne istiyor. Onlarla konuşmak ve haklı taleplerine bir çözüm aramayı düşünmeden gelen emir üzerine bazı Bakanlar koşarak marketlere gittiler. Güya tepki koydular. Keşke vatandaşın alış veriş yeri olan pazarlara gitseydiniz. Vatandaşın oralarda dertlerini dinleseydiniz. Ona cesaret edemediniz. Hulusi Akar kameralar önünde pastırma tadına bakarken her kesin pastırma yediğini zannediyor. Vatandaş pastrma ve manda yoğurdu yiyemiyor. Burada bile ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek için dostlar alış veriş de görsün oyunu içindesiniz.
Bu güne kadar ülke sorunları ile ilgileniyormuş gibi yaptınız ama hiçbir şey yapmadınız. Dış güçler ya da muhalifler diyerek algı ile başkalarını sorumlu tuttunuz. Sorunlar büyüyerek bu günlere geldi. Artık çözecek haliniz de kalmadı.
Dostlar alış verişte görsün algıları ile ülke yönetilemez.
Yorumlar
Kalan Karakter: