KEŞKE HERKES MERT OLABİLSE
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Mert adam sözünün eri, güvenilir, yiğit adamdır. Cesurdur, dürüstdür, vicdanlıdır ve ahlaklıdır. Onurludur ve şereflidir. Keşke herkes mert olabilse.
Mert olmak adam gibi adam olmaktır
Mert olmak vatanı sevmektir
Mert olmak milleti sevmektir
Mert olmak verilen görevi en iyi şekilde yapmaktır
Namert olmak ise her türlü sahtekarlığı yapmaktır.
Toplumda insanlar bir birlerini mert ve dürüst adam ya da sahtekar adam diye değerlendirirler. Hatta geçmişlerini yani atasını zenginliği ile değil, mertliği ile değerlendirir. Benim babam, benim dedem mert adamdı diye övünürler. İşte onurlu ve şerefli miras budur. Keşke herkes mert adam olsa da çocuklarına, torunlarına şerefli miras bırakabilseler. İşte Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk mert adamdı. Yiğit adamdı. En büyük mirası Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur.
Evet mert adam olmak çok kıymetli. O kadar kıymetli ki şarkılara, türkülere dahi konu olmuştur. Benim babam türküsünün sözlerini yazan adama helal olsun ne güzel yazmış,
Benim babam mert adamdı.
Mangal gibi yüreği ve yufka gibi kalbi vardı.
Hayatım boyunca ona özendim. Fedakardı.
Bir dikili ağacı olmadı belki
Ama kendisi namusuyla yaşamış, şerefiyle yaşamış
Onuruyla yaşayan koskoca bir çınardı.
Ülkesini soyup soğana çeviren ve milletini mağdur eden her kim olursa olsun ister devlet adamı, ister siyasetçi, ister iş insanı ve bunlara tetikçilik edenler böyle bir baba olmayacakları kesindir. Çalarak zengin olmuş olabilirler ama onur ve şeref yoksunudurlar.
Hangi işi yapıyorsan yap, hangi mesleğin olursa olsun önce mert adam olacaksın. Eğer sahtekarsan senden adam olmaz. Hani babası oğluna demiş ya oğlum sen adam olmazsın. Oğlu gitmiş vali olmuş gerisini biliyorsunuz. Makam ve mevkiler insanı mert adam yapmıyor. Onun mayasında olacak.
Evet mert olmak her insana nasip olmaz. Hele günümüz dünyasında çok daha zor. Çıkar ve menfaat, makam ve mevki hırsının bütün değerleri yok ettiği toplumlarda mert olmak gerçekten çok zor.
Bir devlet yönetiminin her kademesinde keşke mert, liyakatlı ve ilkeli adamlar olsa. O zaman o devletin sırtı yere gelmez. Özellikle yargıda ve siyaset de mert adamlara çok ihtiyacımız var.
Yargıya güven kalmamış. Bu yargının kirli siyasetin emrine girmesinin bir sonucudur. Bir zamanlar FETÖ cü yargıçlar yaptığı gibi sahte belgeler, sahte gizli tanıklar ile yargıda adalet tecelli etmez. O yargıçlarda suç işlemiş olurlar. Ahlaklı yargıçlar hukukun üstünlüğünü esas alırlar. Adalet Bakanı ifadesi’’ Birinci mahkemelerdeki genç hakimler hatalı kararlar veriyor’’. diyor. Peki ne yaptın onlar hakkında. Hiçbir şey. Anayasa mahkemesi kararlarının hiçe sayıldığı bir yargı dönemi yaşanıyor. Yanlış davalar, yanlış kararlar o kadar çok ki , bilmeyen yok. Ama şu örnek bunun açık ispatıdır. Ahmak davası: Davanın ilk hakimine ceza vermesi için baskı yapılıyor, adam mert adammış kabul etmiyor. Samsuna sürgün ediliyor.
Siyaset de mertlik kalmamış. Özellikle iktidarda olan siyasetçilerin içinde o tanıma uygun birini göremiyorsun. Vatandaşı nasıl kandırabilirim, iktidarda nasıl kalabilirim oyunları üzerine kurulu bir siyasi süreç yaşıyoruz. O kadar çok örnek var ki hangi birini yazayım. Aslında bunları yazmak bile insanın canını sıkıyor. Seçimlere bakıyorsun her seçimde bir şaibe ve hile var
- 2017 referandumda kanuna aykırı bir şekilde kullanılan 2,5 milyon mühürsüz oy geçerli sayılmıştır
- 2018 de bir kanun çıkarılarak sonraki seçimlerde de kullanılmasının önü açılmıştır.
- 2019 İBB seçiminde kullanılan ve bir zarfa koyulan dört oydan üçü geçerli, biri geçersiz sayılmış ve İBB başkanlığı seçimi iptal edilmiştir. Hangi gerekçe ile iptal edilmiş’’ Hiçbir şey olmadıysa bir şeyler olmuştur’’ mantık dışı bir gerekçe ile
- 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde anayasaya rağmen 3. kez aday olmuştur.
- Seçimlerde parmak boyasını neden kaldırdınız. Acaba bir seçmenin birden fazla oy kullanması olabilir mi.
- Binalarda sahte seçmen, hayali seçmen ve oturulmayan harabe binalarda seçmen kayıtları gibi akıl almaz hileler.
- Ne yazık ki hileli seçimler yaşandı bu ülkede.
Siyasi rekabete bakıyorsun mertliğin yerini namertlik almış. Akıl almaz yol ve yöntemler almış başını gidiyor. Kaybederim korkusu ile her yol deneniyor. Üstelik buna devlet kurumları alet ediliyor. Ama herkes şunu çok iyi bilsin ki korkaklar her zaman kaybetmiştir. Hatta halk arasında söylenen bir laf var ’’ korkunun ecele faydası yoktur’’. Mert ve cesurlar her zaman kazanmıştır. Bundan sonrada hep kazanacaktır. İşte haksız siyasi bir rekabet örneği: Ekrem İmamoğlu
Onunla yatıp onunla kalkıyorlar. Niye dört sefer bunları yenmiş.
Ülke kamuoyunda fazla tanınmayan ve bir ilçe belediye başkanı olan bir adam çıkıyor İBB başkanlığını kazanıyor. Herkes şok içinde. Ülkeyi ve İstanbul’u çok kötü yöneten iktidarın elinden bir rant kaynağı olan İstanbul gitmiş. Muhalefeti istediği gibi dizayn etmek isteyenler o günden sonra tek muhalefet olarak İmamoğlu’nu görerek ve onunla uğraşmaya başladılar. Korku dağları sarmıştı. Evet İmamoğlu onların oyununu bozmuştu. Sadece onların oyununu bozmadı kendi partisinde olan sahtekarların oyununu da bozmuştu.
Evet İmamoğlu Siyaset de bir dönüm noktası olmuştur. İktidar ve muhalefet de yeni bir süreç başlamıştır.
31 Mart 1019 yerel seçimlerinde bir adam çıkıyor ‘’Her şey çok güzel olacak’’ sloganı ile İBB seçimini az bir oy farkı ile olsa da kazanıyor. Büyük bir şaşkınlık.
Nasıl şaşkın olmasınlar adayları Başbakanlık ve Meclis başkanlığı yapmış bir siyasetçi. Kesin kazanacakları gözüyle bakıyorlardı. Ama kaybetmişlerdi. Çok üzgündüler. Çünkü ballı börek ellerinden gitmişti.
İşte o günden itibaren İmamoğlu korkusu başlamıştı. Soruşturmalar ve davalar kırıla gidiyor. Hatta İmamoğlu korkusu ile ilçe belediyelerinden görevden almalar başladı. Bunun üzerine İmamoğlu çıktı ve meydan okudu
’’Eğer niyetiniz bana ulaşmak ise bir defa mert olun ve istinafta bekleyen davamı onaylatın ve benden kurtulun’’ dedi. Yapamıyorlar çünkü millet den korkuyorlar.
Çocuklarınıza ve torunlarınıza haksız kazanılmış mal mülk bırakabilirsiniz. Bunun hiçbir kıymeti yoktur. Ama ülke ve millete bıraktığınız enkaz nedeniyle hep kötü siyasetçiler olarak hatırlanacaksınız. Gelin bundan sonra mert olun bari, ülke ve millet rahatlasın.
Keşke herkes mert olabilse.
Yorumlar
Kalan Karakter: