SİSTEM BOZUKSA TEDBİR VE DENETİM YOKTUR
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Ne vardır ; Acı, hüsran, felaket, yoksulluk, açlık, kıtlık, talan ve geri kalmışlık vardır. Sorumsuzluk, yüzsüzlük, pişkinlik vardır.
Ne yoktur; Düzen, liyakat, adalet, akıl, vicdan, ahlak yoktur.
Evet bütün bunlar bir sistem sorunudur.
Sistem vardır, yönetenler ve kurumlar sorumluluklarını yerine getirmedikleri takdirde hesabını verirler. Devlet başkanının bile sınırsız yetkisi yoktur. Ama sistem vardır, istediğini yapar asla hesap vermez. Örneğin: Ankara’yı parsel parsel satandan hala hesap sorulmadı.
Ne yazık ki sistem kaynaklı tedbirsizliğin ve denetimsizliğin yaşandığı ülkelerde toplumsal sorunların ve sıkıntıların yaşanılması kaçınılmazdır. Özellikle tedbirsizlik nedeniyle afetlerin felakete ve faciaya dönüşmesinin acı sonuçları vicdanı olan herkesi kahrediyor. Sakın hiç kimse buna kader demesin. Bu sorumluluğu olan sorumsuzların çıkar ve menfaat için yetki ve görevi kötüye kullanmalarının bir sonucudur. Sebep oldukları acılara kader diyenler de ne ahlak vardır ne de vicdan.
Ahlakın olmadığı yerde kanunların önemi yoktur.
Hangi işi yapıyorsanız yapın. Akıl ve mantık tedbirli olmayı gerektirir. Tedbir, denetimle kontrol edilir ve kanuni statüsü vardır. Eğer bugüne kadar bunu amacına uygun yapabilseydik o acı sonuçları asla yaşamayacaktık. Anayasa ne diyor vatandaşın mal ve can güvenliğini sağlayacaksın.
Her alanda tedbirsizliğin ve denetimsizliğin çok ağır sonuçlarını yaşıyoruz. Bedeli ise millete ve ülkeye çıkıyor. Sorumlular ise görevlerine devam ediyorlarsa, sistem bozuk demektir.
İşte ekonomi. Bugün ülkem bir ekonomik kriz yaşıyorsa sebebi gerekli tedbirler alınmadığı içindir. Ayrıca tedbirleri almayan yürütmeyi denetleyenin olmamasıdır. Faiz sebep enflasyon sonuç anlayışı ülke bu hale gelmiştir. Sonuç ekonomik kriz, yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek döviz ve yıllardır milleti açlık ve sefalet içinde yaşayan bir ülke olduk. Sorumlu belli iktidar. Hesap veren yok. Böyle sistem olmaz.
İşte sağlık. Çöken sistemde ihmal ve başıboşluk öyle bir noktaya gelmiş ki yeni doğan çocukların özel hastanelerde nasıl öldürüldüğüne, SGK nin nasıl soyulduğuna tanık oldu.
İşte afetler. Yaşananlar ve sonuçları çok ağır olmuştur. Çok acılar yaşadık. Çok can kaybı oldu. Ayrıca felaket sonrası alınması gereken önlemler zamanında yapılmayınca acılar kat be kat artmıştır.
En çok canımızı yakan doğal afet deprem. Bu güne kadar depreme karşı tedbir alamadık. Almasını beceremedik. Sonuç yüzbinlerce can kaybına, çok büyük ekonomik kayıplara neden oldu. Çok deprem yaşadık. Hiçbirinden ders çıkaramadık. Daha çok deprem yaşayacağız. Ama asla unutulmaması gereken bazı depremler var ki şehirleri yok etti.
- 1939 Erzincan depremi 32 962
- 1999 Gölcük depremi 17 408
- 2023 Kahramanmaraş depremleri 53 578 can kaybı. Şehirler ve köyler enkaz haline geldi. Hayat da kalanlar ise çile ve acı içinde yaşayan ölü haline geldiler. İstifa eden bir sorumlu çıkmadı.
Açık ve net bir şekilde söylüyorum. Bu can kayıplarının ve bu acıları tek sorumlusu gerekli tedbirleri almayan ülkeyi yönetenlerdir.
Bu babaya bu acıyı yaşatanlar utansın.
Akılları başka işlerde olan yönetenler yıllar içinde şu iki tedbiri alamadılar.
- Daha önce yapılmış yapıların depreme karşı dayanıklılık durumları tespit edeceklerdi. Dayanıksız binalar kesinlikle boşatılmalıydı ve vatandaşlarla anlaşarak depreme dayanıklı binalar yapılmalıydı.
- Bundan sonraki yapıların depreme karşı dayanıklı olmaları için tedbirli ve denetimli bir yapı sistemi kurulmalıydı.
İşte Marmara depremi geldi geliyor. Hala yeterli tedbir alınmadı. Elbet de olacaklardan iktidar sorumlu olacaktır.
Sel ve seyelan, patlama, tren kazası, maden kazası, yangın sonuç binlerce can kaybı. Ortada sorumlu yok. Ahlak ve vicdan bitmiş. Makam, mevki, çıkar, menfaat her şeyin önüne geçmiş.
Özelleşen maden sahalarında kar hırsı ile tedbirsiz ve denetimsiz işletilen maden ocaklarında yüzlerce işçinin hayatına mal oldu. İstifa eden olmadı. Açılan davalarda adalet yerini bulmadı.
Kartalkaya otel yangını çok büyük bir tedbirsizlik ve denetimsizlik sonucudur. Kar hırsı her şeyin önüne geçmiştir Yangınla ilgili yeterli tedbirin olmadığı otele bakanlığın işletme izni vermesi açıkça katliam gibi olan bu yangına sebep olmuştur. Sonuç 78 can kaybı. 36 sı çocuk. Karne hediyesi tatili çocuklara ve ailelerine mezar olmuştur. Tüm millet yasa boğulmuştur. O Bakan istifa etmedi. Hala görevde. Bakan yardımcısı ise bu bir iş kazası diyerek sorumluluktan kaçma hafifliğini göstermiştir.
İşte sistem. İşte tedbir ve denetim. İşte yaşanan acılar. İşte pişkin sorumlular.
Yorumlar
Kalan Karakter: