TERCİH SİZİN
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
‘Huylu huyunu teneşirde terk edermiş’’ bir ata sözü. Çok da güzel bir söz.
Ben de huylarını terk etmeyeceklerini bile bile, 48 yılını bu ülkeye vermiş bir akademisyen vatandaş olarak yine de seslenmek istiyorum. Yapmayın bu huyunuzdan vaz geçin. Yapacağınız tek bir şey var adaletli bir hukuk sistemine dönerek liyakatlı bir yönetim ekibi ile ülkenin sorunlarını çözmektir. Bunu yapmak zorundasınız. Çünkü ülkemin ve milletin durumu hiç iyi değil. Gerçekten toplumun büyük çoğunluğu geçim sıkıntısı içinde kıvranıyor. Bu durum her vicdanlı vatandaş gibi benimde çok canım sıkıyorum.
Sebebi belli rasyonel olmayan popülist kirli siyaset. Bu siyasi anlayışla ülke bu hali geldi. Bu sizin eseriniz. O zaman yanlıştan dönmek de bir erdemdir. Gelin bir tercih yapın.
- Gerçek siyasete dönün ve ülkenin sorunlarını çözün ya da
- Çözmeye niyetiniz yok ise millete gidin, çözen gelsin.
Sizin yanlış siyasi politikalarınız halk üzerinde çok ağır yükler oluşturdu. Artık bu yükü taşıyamıyor ve inim inim inliyor. Toplum büyük çoğunluğu gülmeyi unutmuş. Stresli bir toplum haline gelmiş. Bunu başardınız.
Yürütme olarak iç ve dış politikalarda çok başarısız oldunuz. Bunlar çok yazıldı. Yazılmaya devam ediyor. Ama umursayan yok. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna. Aynı huylarınıza devam ediyorsunuz.
İç politikaya bakıyorsunuz ranta, yolsuzluğa, yalana devam. İşini iyi yapan bir bakan, bir kamu görevlisi yok. Devlet olanakları sınırsız bir şekilde parti emrinde kullanılıyor. Yerel seçimlerde gördük. Tüm bakanlar İstanbul’da günlerce seçim çalışmalarına katıldılar. Sayısız örnekler verilebilir.
İşte bir örnek; İyi Parti Grup Başkan Vekili Turhan Çömez paylaşımında AKP vekilleri Osmaniye il kongresine jandarmaya ait sikorsky helikopteri ile gittiklerini yazıyor. Akıl alır gibi değil. Bu nasıl bir anlayış. Böyle bir siyasetin ahlaklı olduğu söylenebilir mi.
Geçenlerde mecliste konuşan eski iki bakan nasıl olduysa helallik istediler.
Onlardan biri Süleyman Soylu hiç yanlış yapmamış gibi mecliste gerile gerile konuşuyor. Konuşmasının bir bölümün de Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’den helallik istiyor ve arkasından da dalga geçer gibi gülüyor. Hangi sebeple bu helalliği istediğini bilen yok. Sen ülkeyi organize suçlarda Avrupa 1. si yapmışsın. Suç örgüt başları ile boy boy fotoğrafların var. Uyuşturucu, kaçakçılık almış başını gitmiş. Başarılı İstanbul ve Ankara Büyük Şehir Belediyelerinde rakamlar vererek teröristler çalışıyor diyerek iftiralar atmışsın. Çocukların şirketleri bayağı zenginleşmiş. Bu adam 7 yıl bakanlık yapmış.
Diğeri Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 17-25 aralık 2013 haftasında rüşvet, yolsuzluk, kara para aklama, ihaleye fesat karıştırma, evrakta sahtecilik operasyonu hükümete karşı yapılmış bir kumpastı diyor. Aynı Ergenekon kumpası gibi diyerek bir haksızlık yapıldığının itirafında bulunuyor. Yolsuzluklar belgeliydi. Rıza Sarraf’ın beyanları vardı. Ancak Ergenekon tam bir kumpastı. Hükümetinde desteği vardı. O zamanın bakanıydın. Bu kumpastan zarar görenlerden bir özür dilemek erdeminde bulunman gerekmezmiydi. Ayrıca yolsuzluğa bulaşmış o dört bakan ne oldu. Bunların neden soruşturulmasına izin verilmedi.
Şimdiki Adalet Bakanı her konuşmasında ülkede hukukun üstünlüğü var diyor. Acaba öylemi.
- AYM karaları neden uygulanmıyor.
- AİHM karaları neden uygulanmıyor.
- Siyasetin yargı üzerinde etkisi var deniyor.
- Mahkeme karaları neden bu kadar çok tartışılıyor.
- Mahkeme kararları neden bu kadar gecikiyor.
- Yargıtay 3. Dairesinin kararları neden bu kadar çok tartışılıyor.
- Aslında yazılacak çok şey var. Ahmak davası ve benzeri davalar gibi.
- Vatandaşın adalete güveni kalmamış. Bu da yargının ne durumda olduğunu gösteriyor.
- İşte son olay. 2016 Atatürk Havalimanında IŞİD li teröristlerin bombalı saldırısı ve 46 vatandaş hayatını kaybediyor ve 236 kişi yaralanıyor. Bu teröristlere yardım ve yataklık eden 6 terörist 45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahküm oldular. Ama ne olduysa bu teröristler serbest bırakıldılar.
- Hala hukukun üstünlüğü var diyebilir misin.
Milli eğitim, Sağlık Bakanları yanlışları ile sürekli gündemdeler. O halde sistem bozulmuş. Yönetimde liyakat yok. Sonuç ortada.
Başarısız dış politikanız nedeniyle dostumuz kalmadı. Yalnız bir Türkiye.
Şimdi iç ve dış politikadaki başarısızlıkları unutturmak için bir Suriye gündemi oluşturdunuz.
- Evet diktatör Esad gitti. Tüm diktatörler gitmeli. Bütün halkların en büyük beklentisidir.
- Yerine halkın demokratik yönetimler gelmeli. Suriye de bu olmadı. Olmayacak da. Beklenen bir şeriat devleti gibi.
- Ama Suriye parçalanmaya doğru gidiyor. ABD, İsrail, Avrupa bunu canı gönülden istiyor ve büyük bir çaba içindeler.
- Bunun bize ne faydası olacak. Ben bu gidişin bizi ileride çok büyük sıkıntılara sokacağını düşünüyorum.
- Trump Cumhurbaşkanına övgüler yapıyor ama bir cümlesinde Türkiye Suriye de dostane olmayan bir şekilde davrandı diyor. Bu cümle ile ne demek istedi. Bunun iyi okunması lazım. Övgülerle kendimizi avutmayalım. Çünkü onun gerçek dostu İsrail, biz değiliz.
Suriye halkının demokratik bir yönetime kavuşması için komşu ülke olarak destek olmalıyız. Ancak ülke gündemini unutmamalıyız. Çünkü;
Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomi. Bu ekonominin nasıl düzeleceği belli. Yapacağınız tek şey hukukun üstünlüğüne esas alan bir yargı sistemi ile bilgili, birikimli, liyakatlı bir yönetim ekibi kurmaktır.
Şam, Kudüs hamaset lafları ile bu ekonomi düzelmez. Ülke sorunları çözülmez. Tercih sizin.
Yorumlar
Kalan Karakter: