GÖRMEK, SADECE GÖZLERLE MİDİR?
Karanlık… İnsanlar hep onu bir yokluk, bir eksiklik olarak tanımlar. Oysa gerçek karanlık, gözlerin görmemesi değil, kalbin hissetmemesidir. Asıl körlük, insanın içindeki ışığı kaybetmesidir. Bizler, ışığı dışarıda değil, içimizde taşırız. O ışık, bazen bir dokunuşta, bazen bir tebessümde, bazen de bir sesin sıcaklığında kendini gösterir. Gözleri gören ama kalbi hissiz olanların dünyasından daha geniş bir dünyamız vardır bizim; çünkü biz, hayatı yalnızca gözlerimizle değil, ruhumuzla görürüz.
Bazıları bizim için üzülür. Kimileri “Nasıl yaşıyorlar?” diye sorar. Ama bilmezler ki biz, onların fark edemediklerini fark eder, onların görmediklerini görürüz. Rüzgârın taşlara nasıl çarptığını duyarız. Toprağın yağmura nasıl teşekkür ettiğini hissederiz. İnsanların kelimelerden çok, sessizliklerinde gizlenen duygularını okuruz. engelli olmak, bir eksiklik değil, başka bir bakış açısıdır. Hayatı gözle değil, ruhuyla görenlerin sahip olduğu eşsiz bir bilgeliktir.
Yolda yürürken birileri bize yaklaşır, yardım etmek ister. Bazıları samimidir, bazılarıysa sırf kendini iyi hissetmek için el uzatır. Ama biz biliriz ki her insan bir ayna gibidir; onlara nasıl yansırsak, onlar da öyle yansır bize. Onları nezaketle karşılamalı, teşekkür etmeyi bilmeliyiz. Kimi zaman yardıma ihtiyacımız olur, kimi zaman tek başımıza yürümek isteriz. İşte o anlarda insanları incitmeden, kırmadan, yalnızca saygıyla konuşmalıyız. Çünkü bizim davranışlarımız lâengelli bireylerin de toplumdaki yerini belirler. Biz nasıl var olursak, bizden sonra gelenler de öyle karşılanır bu hayatta.
Bizler, engelli olduğumuz için yitip gidenler değiliz. Bizler, elleriyle dünyayı hissedenleriz. Bastonlarımızla sandalyelerimizle yolları arşınlayanlar, kulaklarımızla renkleri duyanlar, kalbimizle insanları tanıyanlarız. Biz, eksik değiliz! Eksik olan, kalpten görmeyi bilmeyenlerdir. Biz, hayatta engelleri değil, yolları görmeyi seçenleriz. Bize biçilen rollerin içinde sıkışıp kalmayacağız. Bizi kalıplara sokmaya çalışan bakışlara inat, dimdik duracağız.
Çünkü biz buradayız! Biz de varız! Hayat sadece görenlerin konuşanların yürüyenlerin değil, hissedenlerindir. Kendi onurumuzla, dik duruşumuzla, varlığımızla yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü bizim de anlatacak hikâyelerimiz, paylaşacak sevgimiz ve yürünecek yollarımız var.
Yorumlar
Kalan Karakter: