İslam ve Kürt meselesi!
Günümüzde Türkiye’nin kronikleşmiş iki meselesi bulunmaktadır. Dinimiz İslam ve Kürt meselesi.
rağmen, ülkedeki dini sorunların çözülmüş olduğuna
İnanmıyorum. Dini meseleler seçimler için bir basamak olarak kullanıldığı için, ülkemizde din olayı
Sulandırılmış oldu. Dinimiz üzerinden zengin olanlar,
makam ve mevkilere kavuşanlar, dinimizi hemen her
Partinin siyasette kullanması, sahte tarikatlar, hac yolunu su yolu yapanlar,içki içip kendini sokağa atan
Türbanlı kızlar, Mekke Manavı deyip kazık atan hocalar vs. Bence ülkemizde dinimizi ciddi temellere oturtmak zorundayız. Diyanet kurumu da siyaseti bırakıp, aslı görevine dönmelidir.
Kürt meselesi ise Cumhuriyetin ilk yıllarından beri devam ediyor. Devletin baskısı ile soğumuş gözükse de, 50 yıl önce mesele PKK’nın terör eylemleriyle gündeme geldi. Silahlı mücadeleyi temel siyasi mücadele olarak kabul eden PKK, neticede belirli bir kitle tabanına sahip oldu. Bu taban oylarını HADEP, DEP, DEM gibi partilerle Meclis’e taşıdı. Devlet her defasında bu partileri
Kapattıysa da, hazırda bekleyen partiyi devreye soktular. Türkiye’nin devlet ve millet olarak Kürt
halkı ile arasında hiçbir sorunu yoktur. Her ikisi de
Bu milletin asli unsurlarıdır. Birbirleri ile kaynaşmışlardır. Bu iki halkı birbirinden ayırmak ne fiziki, ne de manevi anlamda mümkün değildir. Ancak senelerdir Türkiye’nin ekonomik, sosyal, eğitim şartlarındaki zaaflar,bölgede kendini çok daha fazla hissettirmiştir. PKK önceleri sosyalist görünümüyle, bölgedeki işsiz gençlere yönelik çalışmalarda bulunmuştur. Zamanla sosyalist görüşü terk ederek, milliyetçi bir yapıya bürünmüştür. Gençler kamplarda yaşadıkları zulme
rağmen, zulüm eden bu kadrolarla Kürt halkına bağımsızlık, huzur ve refah getireceklerini sanıyorlar
Bu anlamda ülkemizde terör eylemlerini devam ettiriyorlar. Kürt meselesi, emperyalist ülkeler arasında uluslararası bir mesele olarak tartışılmaktadır. Tartışmalara Suriye,Irak ve İran’da
dahil edilmektedir. Doğru olanı, uluslararası emperyalist güçleri işin içine katmadan terörü durdurabilmektir. Şimdilik ses çıkartmıyorlar ama emperyalizmin gündeminde kurulacak Kürt devletinin sınırları içerisine,Türk toprakları da dahil
ediliyor. Bence Bahçeli’nin PKK’ya çağrısını bu yönde anlamak gerekir. Elbette 50 yıllık bir terör
örgütüne silah bıraktırmak kolay değildir. Böyle bir şeyin gerçekleşmesini ne emperyalistler, ne de ülkemizdeki terörden beslenen kesimler istemezler.
Ancak verdiğimiz şehitler, harcanan paralar, emperyalizm ve siyonizmin Ortadoğu’yu şekillendirme çalışmalarına karşı sınırlarımızı korumak maksadıyla,yapılan bu çağrı doğrudur.
İş Kürt meselesi olunca, MHP dışındaki milliyetçi partilerin sırf MHP tabanını etkilemek, kendilerine çekmek maksadıyla yaptıkları eylemler ve söylemler
süreci bozmak maksadıyla yapılmaktadır. Sürecin başarı ile tamamlanması ülke için bir beka meselesidir. Muhaliflere şunu sormak gerekiyor;
“ Sizler için Milletimizin menfaatleri mi, yoksa partilerinizin menfaatleri mi?” Bırakın parti menfaatlerinizi… Süreç zaten zor…
Yorumlar
Kalan Karakter: