Piyasa ekonomisine geçiş süreci
70’li yılların sonlarına doğru, Türkiye’nin piyasa ekonomisine geçmesi söz konusuydu. Ancak bu geçiş sürecinde alınacak sert ekonomik kararlar, halk ile devleti karşı karşıya getirecekti. Kısacası zor bir süreçti. Ecevit’in de belirttiği gibi bu kararların uygulanabilmesi,ancak askeri rejimlerle mümkün
solcu, öğleden sonra bir sağcı öldürülüyor ve
böylece çatışma seviyesi yükseltilmiş oluyordu.
Sözde solcu gençler faşizmin ( ülkücü gençlerin) gelmesini, sağcı gençlerde kominizmin ( devrimci gençlerin) gelmesine engel oluyorlardı. Darbeciler tarafından kullanıldıklarının farkında değillerdi. Farkında olmaya başlamış olsalarda, yapacak bir şeyleri yoktu. Çünkü ok yaydan çıkmıştı. Darbeciler
bununla da yetinmediler,mezhepçilik üzerinden
ülkeyi iç savaşa sürüklemek istediler.
24 Aralık 1978 tarihinde Maraş’da Alevi-Sünni çatışması çıkarıldı. Birçok vatandaşımız öldürüldü, yaralandı ve birbirinden acı olaylar yaşandı.
Mezhep çatışmaları Maraş olayları ile sınırlı kalmadı. Peşinden Çorum, Elazığ, Sivas gibi Alevi ve Sünni vatandaşların bir arada bulunduğu illerde, mezhep
kavgaları çıkarttılar. Hükümet ise ekonomide ve gelişen sağ-sol çatışmaları, grevler, çiftçilerin eylemleri karşısında çaresiz kalıyordu. Maraş olaylarından sonra,bazı büyük illerde ilan edilen sıkıyönetimlerin bir faydası olmamıştı. Her şey darbecilerin istediği şekilde gidiyordu. Tüm bunlara rağmen siyasi partiler birbirleri ile kavga yapıyor, ülke sorunları gündeme getirilmiyordu. Aylardır Cumhurbaşkanı bir türlü seçilemiyordu. Varamdaş parlamentodan ve hükümetten umudu kesmişti.
Herkes birbirine,”ülke nereye gidiyor? Ne olacak halimiz” diye soruyordu. Bu sorgulamaların yerini,
“Askerler bu işe niye müdahale etmiyorlar, @memleket elden gidiyor” aldı. Darbe için şartlar oluşmuştu. Ve 12 Eylül Askeri Darbesi oldu. Millet darbeyi alkışlarla karşıladı. Darbenin haftası dolmadan,milletin büyük bir kesimi nasıl bir hataya
düştüklerini anladılar, ancak iş işten geçmişti. Amerikancı darbeciler,Türkiye’ye Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerini yaşattılar.
Bugün 24 Aralık 2024.. 24 Aralık 1978 tarihinden günümüze 45 yıl geçmiş bulunuyor. Biz millet ve
devlet olarak bu yaşadıklarımızdan halen ders çıkarmış değiliz. Olanlar genç nesillere aktarılmamış ve genç nesiller yaşananlardan bihaberler. Bir iki gün önce Türkiye ve Avrupa’daki Alevi dernekleri sert açıklamalarda bulunuyorlar, bazı çıkar
çevrelerince ülkede Kürt- Türk kavgası çıkarılmak isteniyor. PKK terör örgütü askerlerimizi
şehit etmeye devam ediyor. Ortada amacından
sapmış tarikatlar devlete sızmanın peşinde. İnsanlar
bizden olanlar- olmayanlar diye ayrıştırılıyor.
Ülkenin ekonomik yükü yoksul halk kesimlerinin sırtına yüklenmeye çalışılıyor. Zengin-yoksul arasındaki sınıf farkı biraz daha açılıyor. Adalette keyfi uygulamalar kamu vicdanını rahatsız ediyor.
Siyaset üretilmiyor, siyasiler TBMM’yi ring alanı olarak kullanıyorlar.
Allah (cc) bu millete yeni bir 24 Aralık kardeş çatışması ve 12 Eylül gibi karanlık günler yaşatmasın.
Yorumlar
Kalan Karakter: