Seçim, tarikat ve İsrail
Ülkemizin Müslümanları ne yapıyor diye bir-iki haber sitesine baktığımda, üzülmemek elde değil. Tarikattan atılan Cübbeli Ahmet, Ak Partinin seçimlerde az oy almasını, kovulduğu cemaatin oy vermemesine bağlamış. Hatta kendisi Ak Partiye oy vermek vaciptir demeseymiş, Ak Parti çok daha az oy alırmış. Maksat, İsmailağa tarikatıyla hükümetin arasını açmak. Her zamanki fesatçı, menfaatçı hali… Menzil tarikatında ise koltuk savaşları devam ediyor. Yine bir hoca yaptığı açıklamada,”alafranga tuvalette biriken suda şeytan yıkanıyor” demiş… Hristiyan dünyası, hatta Yahudiler dahi kendi ülkelerinde,Filistinlilere yapılan zulümlere ve savaşa karşı çıkarken, bizde hükümetin İsrail ile ticari ilişkisini protesto eden 43 genç, ters kelepçelenip gözaltına alınıyorlar. Gözaltına alınanlardan ikisinin, Mavi Marmara baskınında hayatını kaybeden Cengiz Akyüz’ün kızı oldukları ortaya çıkmış. Hükümet, daha işgalin ilk gününden beri İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkilerini sürdürüyor. Bizim de Körfez’deki Arap ülkelerinden bir farkımız yok.. ABD Başkanı Biden, sanki İsrail’i işgal eden Hamasmış gibi, Katar ve Mısır liderlerine mektup yazmış, Hamas’ın ateşkes yapması için Hamas’a baskı yapmalarını istemiş. Bir ABD askeri ise Beyaz Saray önünde, ABD’nin İsrail’e verdiği yardımın durdurulması için açlık grevi yapıyor. Müslüman ülkelerin ve kamuoyunun hiçbir şey umurlarında değil. Müslüman ülkelerde halk, zengin ve fakir arasında çizilen kalın bir çizgiyle,birbirlerinden tamamen farklılar. Filistinde çocuklar İsrail’in ülkeye yiyecek girmesini yasaklamasıyla, Afrika’da-Asya’da ise faşist zihniyetli idarecilerin,halkı aç koymalarıyla insanlar ölüyor. Günümüzde Müslüman bir ülke, diğer bir Müslüman ülkenin kardeşi değil, düşmanı olmuş. Filistin’deki Müslümanlar, zamane Müslümanlarından kırgınlar. Ahirette bizlerden şikayetçi olacaklar. Olmazlarsa da, onlara uygulanan zulüm karşısında sessizliğimizden dolayı, Allah (cc) bizi cezalandıracaktır. Hem bu dünyada, hem ahirette. Filistinli imam Mahmud Hasanad, geçtiğimiz Cuma günü hutbeye çıkarak şöyle seslendi;”30 bin şehidin, 70 bin yaralının, yüz bin sakatın, 2 milyon evsiz, aç ve susuzun uyandıramaduğı ümmete, ben buradan konuşsam ne olur, konuşmasam ne olur? Kamet getirin namazımızı kılalım” Libya’nın İtalyanlar tarafından işgali sırasında İtalyan hakim,Ömer Muhtar’dan (Allah (cc) rahmet etsin), mücahitlere cihadı durdurmaları için bir yazı yazmasını istemişti. Bu nun karşılığında idam edilmesinden vazgeçilecekti. Ömer Muhtar’ın İtalyan hakime cevabı kısaca şöyle,” Bizler teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz” Müslümanda bu cihat ruhu olmadıktan sonra, Müslüman ülkelerin akıbeti sırayla Filistin gibi olacaktır”…
Yorumlar
Kalan Karakter: