Söylemler aynı uygulama farklı
Hangi görüşten insana sorarsanız sorun, hemen hepsi insanlık için barıştan, kardeşlikten, birlik ve beraberlikten yana olduğunu söyler… Aynı sözü söylemelerine rağmen, rakip olarak gördükleri karşı taraflarla bir türlü barış içerisinde bulunmayı menfaatleri icabı istemezler. Bu durum özellikle siyasi partiler için kronikleşmiş bir hal almıştır.
Siyasi partiler seçim zamanları partilerinin görüşlerini, ülke ve il için gerçekleştirecekleri projelerini anlatmaktan ziyade, kafa-kol ilişkilerini ve her türlü gayrı meşru ilişkiler ile seçimleri kazanma yollarının peşine düşerler. Genel Başkanlar dahil karşı tarafın bir zaafından, bir hatasından yola çıkıp,bu hatayı iftiralarla genişleterek seçim kampanyasını sürdürmüş olurlar. İktidar olduklarında ülke için yapılacaklarını, miting alanlarında genel başkanlar dile getirir, iktidar olurlarsa yapacakları işler unutulur, enkaz edebiyatı yapılır.
Günümüz Türkiyesi iç ve dış şartlardan dolayı tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. ABD, İngiltere desteğinde İsrail,savaşı bölgemizde yaymaya çalışıyor. Bitişikdeki eve ateş düştüğünde,
bu alev bizi de yakar. ABD dahi İsrail’e, İran’a misilleme yaptıklarında enerji üslerine dokunmaması
gerektiğini söylüyor. Enerji hatlarının vurulması halinde,özellikle Avrupa’nın enerji yönünden çok sıkıntı çekeceğini, üretimin daha pahalıya mal olacağını ve miktarının azalacağını belirtiyor.
Böyle kritik dönemlerde iktidarda hangi parti bulunursa bulunsun, iktidara destek vererek iktidarı güçlü kılmak gerekir. İktidara destek vermek, aynı zamanda iktidar politikasını daha yakından izlemek
ve yapılacak hatalara karşı müdahale etme gücü verir. Aksi takdirde, ülke siyasetimizde ki devam eden muhalefetin itirazlarını dikkate almama, bildiğini okuma geleneği. ülkenin en kritik dönemlerinde dahi devam ettirilir.
Siyasi partilerimizde,son günlerde hiçte ciddi olmayacak şekilde, bir barış havası estirilmeye çalışılıyor. TBMM’nin yeni dönem açılış programına katılan Cumhurbaşkanı, CHP’li vekiller tarafından ayağa kalkılarak karşılanıyor. CHP bunun adına,
barış diyor. Bahçeli sabahleyin grup toplantısında, CHP ve DEM partilerine ağzına geleni sayıyor, Mecliste DEM partililerle tokalaşıyor,
meğerse DEM partili milletvekilleri Bahçeliyi ne çok seviyorlarmış da,haberimiz yokmuş. Bahçeli ile tokalaşmak için adeta birbirlerini ezmişler. Daha sonra verdikleri demeçlerde,Bahçeli’nin ellerini sıkmalarını,barış için çok önemli bir adım olduğunu belirtmişler. Özgür Özel’e sabah saydıktan sonra, akşamki kutlamalarda sabah saydıklarının bazen siyaset icabı olduğunu söylüyor, küstün mü diye soruyor, Özel ‘de,” yok efendim yok, gurban olduğum,sen bize ne dersen biz sana incinmeyiz”
cevabını veriyor. Bahçeli, kutlama programından sonra eve gitmiş,sobanın karşısında ısınıp kebap yaparken, bugün yaşadıkları aklına geldikçe de gülmüş.
Adam tokalaşmış, hepsi kendini birer teorisyen sayan DEM partililer, bunu barış için önemli bir adım olarak yorumlamışlar. Gerçekten siyasi partiler arasında diyalogları geliştirecek,bir araya gelmelerinin ilk adımı, yeni Anayasa’nın oluşturulması için bir araya gelinmesi olacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: