Şükür, yapılan iyiliği bilmek, iyilik edeni iyilikle övmek ve ona karşı minnettar olmak manasına gelir. Terim olarak şükür: Allah'tan veya insanlardan gelen nimetlerden dolayı minnettarlığını ifade etmek, o nimete karşı söz ve fiilde muamelede bulunmaktır. Yani nimeti görüp kıymetini taktır ederek o nimeti ihsan edene itaate bulunmaktır. İmam Şibli, şükrü; nimeti değil nimetin sahibini görmektir şeklinde tarif etmiştir.
Şükrün çeşitleri:
Râgıp el-İsfâhan’ı üç türlü şükürden bahseder. Nimeti hatırda tutmak; kalple şükür, nimeti vereni övgü ile anmak; dille şükür, nimet sahibine layık olduğu şekilde ibadetle karşılık vermek; organlarla şükürdür. Yanı samimi bir teslimiyetle nimetin hikmetini düşünüp tefekkür etmek kalbi şükür, buna karşılık hamd ve sena ile Yüce Allah'ı anmak lisanı şükür ve sahip olduğu azaları gereği gibi Yüce Yaratan'ın itaat ve ibadetine vermek ise bedeni şükürdür.
Hamd ve şükür:
Hamd, bize ve bütün mahlûkata yapılan ikram ve izzetleri Allah’u Teâlâ’ya takdim etmektedir. Nimet ulaşsın veya ulaşmasın. Şükür ise daha hususi olarak bize yapılan nimet ve ikramlara karşılık gelir.
Şükür ile diğer ibadetlerin ilişkisi:
Yaratılış gayesi Yüce Yaratıcıyı bilmek ve ona ibâdet etmek olan insanoğluna o kadar nimet bahşedilmiş ki Kur'an’ı Kerim'in ifadesiyle onu saymaya kalkışırsanız sayamazsınız. Buna karşılık gereği gibi şükretmek, bir dini vecibedir. Sadi Şirazi'nin dediği gibi '' içimize çekip verdiğimiz her bir nefese karşılılık iki şükür vacip olur çünkü biri hayat diğeri ferahlık veriyor. Sadece bir nefes nimete şükür lazım ise bize verilen bunca nimete ne kadar şükredilmesi gerektiğini varın siz hesaplayın”.
İşte nimeti sonsuz olan Yüce Rabbin rızasını kazanmak için yapılan her bir ibadet şükürdür. Akılla tefekkür etmek şükürdür. Dil ile ziktretmek, şükür olduğu gibi, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, Kur'an okumak, mahlûkata muhabbet beslemek, yoksulların muhtaçların elinden tutmak, bir yetimin kalbine dokunmaktır. Özetle emir ve yasaklara riayet etmek doğrultusunda yapılan salih amellerin her birisi aynı zamanda birer şükürdür. Ayrıca şükretmek aynı zamanda nimetin artmasına sebeptir. Bu husus Kur'ân’ı Kerim'de, ''Hani rabbiniz şöyle buyurmuştu. Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi arttırırım. eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir”. (İbrahim,7) şeklinde açıklamıştır.
Sonuç olarak:
Peygamber Efendimiz (sav) genelde namazdan sonra. "Ey Allah'ım seni zikretmek, sana şükretmek, ve sana güzel amel yapmak için bana yardım eyle" şeklindeki duası hem şükretmenin hem de bu ibadeti manası ile ifa etmek için Allah'tan yardım dilemenin bir izahı ve dersidir. Demek ki zikir, şükür ve ibadette daim olmak için Allah'tan yardım dilemek lazım ki bu da bir şükürdür. Bunda başarılı olabilmek için dört şeye ihtiyaç var. Emirlere karşı mutlak itaat, yasaklara karşı mutlak riayet, nimetlere karşı mutlak şükür ve musibetlere karşı mutlak sabırdır.
Kasım Yıldız
Bozat Köyü C. İmam-Hatibi
Yorumlar
Kalan Karakter: