SILA-İ RAHİM
Günümüzde maddi gereçlere olan bağlılığımız asılda daha fazla bağlı olmamız gereken değerlerimizi günden güne yok edecek noktaya ulaştırmıştır. Güzel bir yaşamın sırrı insani değerlerin korunmasında gizlidir. Sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, yardımlaşma, hoşgörü, şefkat ve merhamet gibi duygular ve manevi gereksinimler uyumlu yaşamaya yol açmaktadır. İslâm dini bu hususta gerek ayetler gerekse de hadisi şerifler ile vurgu yapmaktadır Bunu sıla-i rahim ismi ile bizlere ifade etmektedir. İslâmda akrabalar arasında bağlar sıla-i rahim kavramıyla ifade edilir. Sıla kavramıyla bağ, rahim sıfatı ile de ana rahmi kastedilir. Çünkü akrabalık rahimden teşekkül eder. Doğum ve kan bağları akrabalığı oluşturur. Anne karnında rahim ile cenin arasında nasıl bir kordon varsa doğduktan sonrada akrabalar arasında da bu şekilde manevi bir bağın olduğu kabul edilir. Nasıl ki ceninin varlığını devam ettirmesi maddi kordonun sıhhatine bağlıysa Müslüman fertlerinde İslâm cemiyeti içindeki varlık ve hayatları bu manevi bağa muhtaçtır. Yani insan akrabalık bağından beslenmeye muhtaçtır. Akrabalık bağını kesen can çekişmeye başlayan bir cenin gibidir.
Akraba Bağının Önemi; Bir hadis-i kudsîde şöyle rivayet edilir: “Allah Teâlâ şöyle buyurur: «Ben Rahmanım, o (akrabalık bağlarının adı) da Rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla irtibatını kopamayanlar ben de irtibatımı koparmam. Onunla irtibatını kesenle ben de irtibatımı keserim” (Ebu Davud, Zekat, 45; İbn-i Hanbel, 1, 195). Yani sıla-i rahime devam etmek maddi faydalarının yanında Yüce Yaratıcımız ile olan bağımızın kuvvetli olmasındaki en büyük vesilemizdir ve imanımızın bir gereğidir. Çünkü akrabaya sırt dönmemiz demek Yüce Rabbimizin bizden yüz çevirmesi demektir. İnanan bir Müslüman için de bu en büyük kayıptır. Çünkü hayat gayesini kaybetmiştir. Bir ayeti kerimede şöyle buyrulmaktadır; Demek siz (İslâm’an) yüz çevirip de yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık ilişkilerini koparacaksınız, öyle mi?! İşte Allah’n lanetlediği, kulaklarını sağır ve gözlerini kör ettiği kimseler bunlardır. Bunlar Kur’an’ın hiç düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?! (Muhammed, 22-24). Bu ayeti kerimeleri okuduğumuzda İslâmdan yüz çevirmek, fesat çıkarmak, akrabalık ilişkilerini kesmek aynı kefede tutulmuştur. Buradan sıla-i rahimin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.
Akrabayı Gözetme; Kur’an’ı Kerîm’de pek çok ayeti kerimede akrabaya iyiliği yardım etmeyi ve onların hakkını korumayı bize emretmiştir. Bununla alakalı şu ayeti kerimeler dikkat çekicidir. “O halde sen akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver!.. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Rûm, 38) “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri (fahiş), fenalık (münkir) ve azgınlığı (bağı) da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl, 90) Bu gözetme bazen bir telefon etmek, bazen bir selam vermek, en önemlisi de onun maddi manevi her türlü yardımına koşmaktır ve bu bağın temeli muhabbetten geçmektedir. Akrabaya göstereceğimiz en ufak bir tebessüm onlar ile bağımızı ziyadesiyle kuvvetlendirecektir. Bu da bizi ilahi Rahmete sevk edecektir.
Sonuç olarak: müslüman için namaz, oruç, hac, zekat neyi ifade ediyorsa her ne kadar insanlar tarafından önemsiz görülse de sıla-i rahim de Allah'ın diğer emirleri gibi bir emri ilahidir. Bütün ibadetlerde olduğu gibi sıla-i rahimde nefsi zorlayan bir iş olarak karşımıza çıkmaktadır. Müslüman ise nefsin ve şeytanın bu işten alıkoymak için yaptığı hilelere karşı uyanık olması gerekir. Be yüce Yaratıcısının emrettiği şekilde bir hayat yaşamak için çaba göstermesi gerekir. Çünkü hayat Yaratıcın emrettiği şekilde yaşamakla mümkündür ve güzeldir...
Sinan HELVACI
Kazımkarebekir Mah. C.
İmam-Hatibi
Yorumlar
Kalan Karakter: