ZEKAT VE İNFAK
İnsan dünyadan geçip, ahiret âlemine giden bir yolcudur. Bazı insanların dünya yolculuğu uzun, bazılarının ki kısadır. Her nedense bir kısım insanlar bu yolculukta ellerine kocaman bir valiz alırlar ve içerisini para, mal, mülk doldururlar ve kazandıkları bu malları harcamaya bile kıymazlar. Azalır korkusuyla bir ömür yaşarlar.
Yolculuğun sonunda hazırladıkları valizi dünyada bırakıp ahirete giderler. Ellerindeki malları dünyadan ahirete götüremeyeceklerini zaten bilirler. Üstelik bu mal artsın diye de bir ömrü feda ederler. Mal biriktirmeyi seven bu insanlar yanında, bir kısım insanlar da vardır ki onlar ne çok para ne de çok mal mülkleri vardır. Olsa bile ancak kendilerine yeter, bir türlü artmaz. Hatta bazıları açtır; ne malları ne de mülkleri vardır. Ne de yiyecek, içecek bir şeyleri vardır. İşte İslâm bu insanları birbirinden ayırır. Hepsinin hakkını gözetir. Hem bu dünyalarına hem de ahiret hayatlarına yatırım yapmalarını sağlar.
Zenginin malında, fakirin hakkını gözetir. Yüce Allah zengin kuluna fazladan ibadet ekler ve ondan zekat vermesini ister. Böylece zengin malını fakirle paylaşır. Ona yardım eder, onu mutlu eder. Bu Rabbinin emridir ve zengin ibadetini yapmakla mükelleftir. Zekat kavramı yanında bir de infak kavramı vardır. İnsanları birbirine yakınlaştırır. Dünyada sadece bir yolcu olduğunu hatırlatır. Biriktirdiği malı Allah yolunda harcayanlar, infak kavramını uygulayanlardır. Biriktirdiği ne varsa sırf Allah rızası için harcarlar. Onlar için mutluluk dünyada değil ahirettedir. Zekatı ve infakı hayatlarına tatbik eden kimseler kazananlardır. Bizler zenginde, fakirde olsak elimizdeki malı Allah yolunda harcayarak mutlu oluruz. Rabbım bu yolculukta hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Ahirette mutlu olanlardan olmak dileğiyle...
S. Ö. ÇAKIR
İstasyon Mahallesi
Kuran-Kursu Öğreticisi
Yorumlar
Kalan Karakter: